Madam Bovary (Gustave Flaubert)

Klasik kitaplardan biri olan Madam Bovary genç bir kadının arzuları doğrultusunda neler yapabileceğini gözler önüne seren bir kitap, o yüzden bu kitabı okurken birazda pembe dizi esintisi hissedeceksiniz:) E o zaman bu pembe dizi tadında olan kitaptan hemen bahsedeyim.
Kitabın ana karakterlerinden biri olan Charles Bovary tıp okuyan,sosyal çevresi olmayan,içine kapanık ve hayatı boyunca annesinin yönlendirmesiyle yaşayan birisidir ve bu yönlendirmeler sonunda onun dul bir kadınla evlenmesine de neden olur. Fakat, karısı bir hastalıktan dolayı öldükten sonra Charles hastası olan ve çiftlikte yaşayan Roulat Baba’nın kızı Emma ile yakınlaşır ve bir süre sonra evlenirler. Böyle mutlu sonla bittiğini söylemek isterdim ama olaylar daha yeni başlıyor:)
Emma Bovary güzel ve eğitimli bir kadındır. Evliliğin ilk zamanlarında mutlu gibi gözükse de, aslında içini huzursuz eden hep bir şeyler var. Bu mutsuzluğun sebebi de gözünün yükseklerde olması ve zengin olma hayali. Bu neden eşi Charles’ı sürekli içten içe küçümsemesine neden olur. Tabi zavallı Charles ne yazık ki bu durumdan haberdar olmamakla birlikte, çok mutlu bir evliliği olduğunu düşünür.
Kitapta; bu evliliği uçuruma sürükleyen olaylar, Madam Bovary’inin Charles’a karşı olan sadakatsizliği ve Madam Bovary’nin psikolojik tahlillerine sıkça yer verilen aynı zamanda akıcı olarak anlatılan olay örgüsü size adeta pembe dizi izliyormuş hissine sürükleyecek:) Başlarda Charles’ın hayatı uzun ve durağan bir şekilde betimlenmesi sıkıcı gibi gözükebilir ama devam edip okursanız olayların akışı sizi de içine alabilir, bu yüzden bir şans verin derim:)