Locke Lamora'nın Yalanları- önsöz
İlk kez kitabım yayımlandığında, insanlar beni ve Scott Lynch'i defalarca kez karşılaştırdı.
Cümlelerin ana fikri çoğunlukla, "Pat Rothfuss yeni Scott Lynch olacak!" şeklindeydi.
Durum şu ki, Locke Lamora'nın Yalanları benim ilk kitabım Rüzgarın Adı'ndan neredeyse bir sene önce yayımlandı. Bu hem Scott'ın hem fantastik serisinin ilk kitabıydı. Yarattığı dünya cesur ve gerçekçiydi, ayrıca bu kadar iyi olması sebebiyle herkesi fazlasıyla etkilenmişti.
Yapılan karşılaştırmaların gurur verici olduğunun farkındaydım ama açıkçası o vakitlerde bundan rahatsız olmuştum. "Neden yeni Scott Lynch olmak zorundayım? Neden birinci Pat Rothfuss olamıyorum ki? Muhtemelen bu konuda daha başarılı olurum, hiç değilse Pat Rothfuss olmada çok daha tecrübeliyim." diye düşündüğümü hatırlıyorum.
Yıllar sonra bir fırsat bulup Locke Lamora'nın Yalanları'nı okudum ve okurken çok keyif aldım. Akıllıca yazılmış bir kitap olduğunu anladım, yaratılan dünya da cesur ve havalıydı. Ana karakteri nüktedan ve ağzı kalabalık, yetim bir çocuktu. Bir süre sonra Scott'la tanıştım ve kendisini de gerçekten çok sevdim. İçimde kalan o küçük rahatsızlıktan kurtuldum, zaten geride çok da bir şey kalmamıştı.
Hızlıca günümüzde gelirsek... Geçen hafta Locke Lamora'nın Yalanları'nı yeniden okumaya başladım ve kitabın güzelliği karşısında tam manasıyla "sersemledim." Kitabın yapısı... dili... yaratılan dünya... zekası... nüktedanlığı...
Bu kitapta beğenmediğim tek bir şey dahi olmadı. Ciddiyim. Tamam, peki... Küçücük "ufacık" bir itiraz dışında.
Yine de, benim ağzımdan böyle yorumların ne kadar ender çıktığını biliyor musunuz? Bu detaylı ikinci okumanın ışında artık şöyle düşünüyorum: Locke Lamora'nın Yalanları en sevdiğim on kitap arasında bulunuyor. Belki de ilk beştedir.
Bu iki kitabı karşılaştırmak gerçekten hiç de adil değil. Tarzları farklı. Konuları farklı. Dünyaları farklı.
Ama karşılaştıracak olursak, işte Locke Lamora'nın Yalanları'nın Rüzgarın Adı'ndan daha iyi olduğu yerler:
- Scott'ın kitabının girişi benimkinden daha güçlü.Gerçekten öyle.Benim kitabımda 50 sayfa geçtikten sonra birinin öyküyü doğru düzgün anlatmaya başladığı yere anca gelebiliyorsun.Locke Lamora'nın Yalanları'nda 50 sayfa geçtikten sonra hem ana karakteri tanıyorsun hem de kahrolası bir soygunun yarısını öğrenmiş oluyorsun.
- Kitabın ismi benimkinden daha iyi. Yanlış anlamayın, Rüzgarın Adı güzel ve benim kitabım için "doğru" isim. Ama Locke Lamora'nın Yalanları inanılmaz bir isim. Ayrıca serinin ismi de benimkinden daha iyi. "Centilmen Piç", "Kralkatili Güncesi" ni ellerini kullanmadan alt eder.
- Scott, kitabında ağzını bozmayı benden daha iyi beceriyor. Gerçek hayatta değil. Gerçek hayatta ağzım çok bozuktur. Ancak kitaplarımdaki dil oldukça kibar ve terbiyelidir.
Kısaca söylemek gerekirse; ilk kez kitabım yayımlandığında, insanların beni ve Scott Lynch'i karşılaştırmasından rahatsız olmuştum. Bana yapılan övgünün ne kadar büyük olduğunu ancak şu an fark ediyorum.
Kitabı okumadıysanız, okumalısınız. Okuduysanız, muhtemelen yeniden okumalısınız...
Patrick Rothfuss
10 Ekim 2013
Yorumlar
Yorum Gönder