Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler (SCOOTH LYNCH)

Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler 

Okuyabilmek için epey aramak zorunda kaldığım ve sonunda Kadıkoy kitap fuarında bulabildiğim centilmen piçlerin ikinci kitabı olan Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler’ e bir göz atalım. 

Bu kitapta da yine macera son gaz devam ederken Locke ve Jean’i yeni zorluklarla ve içiçe geçmiş planlarla bıraktığımız yerde buluyoruz. Sonuçta huylu huyundan vazgeçmez. 

Her şeyi Camorr’da geride bırakmak zorunda kalan Locke ve Jean yaralarını sarıp yeni bir hayata başlamak üzere yeni yerlere yelken açarlar. İlk başta iyileşmeyi ve hatta yaşamayı bile istemeyen Locke’a destek çıkıp, ona bakmak Jean’e düşer. Ne yaptıysa başarılı olamayan Jean, kendine yavaş yavaş bir hayat kurmaya başlar. Locke’un eski haline dönmesini isteyen ve Locke’a karşı hep sabırlı ve anlayışlı davranmaya çalışan Jean’in tek yapması gereken, hayır yaratması gereken bir zorluktur. Sonuçta istediği şeyi almak için Locke’un yapamayacağı şey yok. Bu bir şehri birbirine katmak ve bir devrim yapılmasına yardımcı olmak olsa bile. 

Bu bölümde yazar centilmen piçlerimizi kendi alanlarının dışına iterek onlara yeni zorluklar ve öğrenilmesi gereken yeni şeyler vermiş. 

Kitap ilerledikçe daha da karmaşıklaşan, dokunsan yıkılacak bir planla hayatta kalma çabası içinde olmaları ise cabası. 

Ayrıca yine ara ara geçmişe dönüp onlara dair bir şeyler öğrenirken birkaç kere Sabetha’nını adı geçecek ve hadi inşallah 3. Kitapta karşılaşacağız galiba seninle diye umut ettirecek. 

Kitap boyunca Jean ve Locke’un arkadaşılıkları sınanacak ve yine büyük kayıplar verecekler. 

Sonunda da başladığımız gibi Locke ve Jean’ni bir gemiyle uğurlayacağız. Ama nasıl ve nereye, hangi kayıplarla, hangi yeni amaçlarla.