Aşk ve Gurur (Jane Austen)
“Başladığımın farkında olmadan çoktan ortasındaydım.”
Klasik kitaplara karşı hep bir çekincem olmuştur. Özellikle konu aşksa. Evet belki şimdiki çabuk tüketilen, reklam etmeye çalıştığımız aşklardansa, tutkulu ve özel bir aşkı herkes tercih eder. Tek bir bakışın bile çok değerli olduğu o aşklar. Ama hayatı yaşama alışkınlıklarımızdan dolayı olsa gerek bazen beni boğabiliyor. Vadideki zambakta evli bir kadına aşık olan bir gençle imkansız aşkı okuruz. Adam aşık olduğu kadını görebilmek için her fırsat bulduğunda kocasıyla satranç oynamaya gider. Yani böyle yazılmış aşklar yüzünden bu kitaba da biraz korkarak başladım. Ama izlediğim Aşk ve Gurur ve Zombiler adlı filmle sempati duymaya başladım, her ne kadar beğenilmese de, içinde barındırdığı fantastik unsurlarla çağımıza uyarlanmış olarak görüyorum. Bu sayede de kitabına bir şans vermek istedim ve kesinlikle hiç pişman değilim. İyiki okumuşum. Hatta Austen’nın diğer kitaplarını da okumayı isteyecek kadar sevdim.
Konusuna gelirsek, 5 kız çocuğu olan Bennet ailesi, çocuklarının geleceklerini sağlama alabilmek adına güzel evlilikler yapmalarını isterler. Böyle bir arayış içinde oldukları bir yaz Netherfield Park’ın yani boş olan büyük malikanenin zengin, bekar ve genç Bay Bingley tarafından tutulduğunu öğrenirler. Kızlarından birine talip olabilmesi için bir an önce tanışmaları gerektiğini düşünen Bayan Bennet, kocası Bay Bennet’e baskı yapmaya başlar.
Daha sonraları kasabada düzenlenen bir baloda tanışan Bay Bingley ve Bennet ailesinin en büyük kızı Jane ilk görüşten itibaren birbirlerinden etkilenirler. Bay Bingley baloya kız kardeşi ve yakın dostu Bay Darcy ile birlikte gelmiştir. Bay Darcy bu tarz etkinlikleri ve dans etmeyi sevmeyen biridir. Bu memnuniyetsizliğini ise yanlış yerde ve yanlış zamanda Bay Bingley’e iletir. Duymasını isteyebileceği son kişi Elizabeth Bennet da bunu duyar.
Toplumun dayatmalarını ve beklentilerini üzerinde hissederken, aşk için gururunuzu yok sayıp, evlenmeniz, sevmeniz hoş karşılanmayacak birini tüm bunlara rağmen sevebilir misiniz?
Peki sizin aileniz hakkında kötü konuşan, sizi çirkin olarak nitelendiren ve hatta kardeşinizin mutluluğunu çalan kişiye karşı gururunuzu ayaklar altına alıp hislerinize kulak verebilir misiniz?
Yorumlar
Yorum Gönder